Konak 1988
İstanbul’un taş sokaklarında yankılanan adımların peşinden geçmişe uzanan bir iz…
Cesur bir polis.
Seçimi uğruna kendini feda eden bir güzel.
Büyük bir sır.
Ve onları aynı karanlıkta buluşturan, geri dönüşü olmayan bir an.
“Baharın ılık meltemi, yeni filizlenen tohumlar; toprağın ve yeryüzünün yeniden hayat bulduğu zamanda yanımda bir yaşam son buluyordu…
Ben böyle olmasını istemiştim.”
Fedakârlığın, tutkunun ve gerilimin iç içe geçtiği bu hikâyede, hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Sırlar açığa çıkarken, en büyük yüzleşme insanın kendisiyle olacak.
Hazırsan, artık geri dönüş yok.
Devamını Oku