Dünya yaşanmaz hâle geldiğinde, insanlık çareyi gökyüzüne kaçmakta buldu.
Başkent’in yönettiği uzay kolonilerinde yaşam düzenliydi; ama özgürlük, sadece bir yanılsamaydı. Her şey izleniyor, herkes sisteme sorgusuz sualsiz boyun eğmek zorundaydı.
Fakat hiçbir sistem sonsuza dek sürmezdi.
Bir gün, Başkent her bölükten iki kişiyi Dünya’ya göndereceğini duyurdu. Herkes biliyordu: Oraya gidenler, bir daha geri dönemezdi.
Güneş, geçmişinin izlerini takip ederek kendi kaderini yazmak zorundaydı.
Simülasyonu geçerse, Dünya’ya inip hayatta kalmak için savaşacaktı.
Ama onu bekleyen yalnızca ölüm müydü?
Yoksa çoktan unuttuğu bir gerçeği mi hatırlayacaktı?
Gerçek kimliğimizi, kaybolduğumuzda keşfederiz.
Yeni bir dünya başlıyor.