Ne karanlıktan bu kadar korkmalı insan, ne de
kendini aydınlığın ışığına bu kadar kaptırmalı…
Gördüğümüz her şeyi gerçek sanırız bu hayatta. İnandıklarımızla, kendi gerçekliklerimizi oluştururuz. Bir kitap düşünün aklınızdakileri okuyabilen. Yaşadıklarınızı teraziden geçirip, gözlemlemenize yardımcı olan. Öyle satırlarla karşılaşacaksınız ki kendinizdeki eksik parçaların nedenlerini sorgulayabildiğiniz. Bir ışık misali aklınızı aydınlatan satırlarda kendinizden, hissettiklerinizden bir parça bulabildiğiniz. Okuduğunuz her bölümde o eksik düşündüğünüz yanlarınızın aslında sizleri tamamlayan süreçlerden olduğunu keşfettiğiniz. Çevrenizde olup bitenlerin sizleri ne denli etkilediklerini. Ufacık gibi gözüken anların. Hayatınızda hiç önemli olmayacak insanların. O anda. O kısacık anda sizleri nasıl etkilediklerine tanık olacaksınız. Okuduğunuz her satırda aydınlanacak. Her satırdaki derinlerde saklanan o karanlığa şahit olacaksınız. Kendinize dürüst olmanın her şeyden önce gelmesi gerektiğini. Yalnız kalmanın sizi kendinizi kendinize bulmanıza yardımcı olacağını. Duygularınızın sizleri kukla misali oradan oraya oynatabileceğini. Gerçek sandıklarınızın asıl amaçları ile karşılaşacak. Yakın sandıklarınızın hiç tahmin edemeyeceğiniz yüzleriyle karşı karşıya kalacaksınız. Yüzleşmeye çalıştığın her yük ne kadar kaçmak istesen de burnunun dibinde bitecek. Korktuğun her an sana kendini her saniyende hissettirecektir.